3. Boris Kimdir, 3. Boris Hayatı, 3. Boris Biyografisi

Tarihe damga vurmuş liderlerin arasında gösterilen 3. Boris, 1918 ile 1943 yılları arasında, Bulgaristan çarlığı görevini yapmıştır. Özellikle 1938 yılı ile 1943 yılı arasındaki dönemde, çok fazla dillendirilmese de, çarlık rejimi diktatörlüğe evrilmiştir.

30 Ocak 1894 yılında dünyaya gelen 3. Boris, Bulgaristan çarı olan 1. Ferdinand ile Bourbon Hanedanı’nın Parma kolundan olan Maria Luisa’nın oğluydu. Her ne kadar anne ve babası katolik olsalar da, siyasi amaçlar ve durumlardan dolayı, kendisi ortadoks olarak yetiştirildi.

3. Boris, Sofya Askeri Okulu’ndan mezun olduktan sonra Balkan Savaşları’nda görev aldı. Tüm dünyada etkileri yıllar süren Birinci Dünya Savaşı sırasında ise, Makedonya Cephesi’nde kritik bir görev üstlendi. Bu cephede, Bulgar Ordusu Genelkurmay İrtibat Subayı sıfatı ile görev yaptı. 1916 yılında albaylık rütbesine terfi ettirilen 3. Boris, Ordu Grubu komutanı August von Mackensen’in irtibat subayı olarak diğer bir önemli görevi yürüttü.

3. Boris, dönemin mareşali Mackensen ve 3. Ordu korgenerali Stefan Toshev arasındaki kötü ve zorlu ilişkileri düzeltmek adına oldukça uğraştı. Bu tip çalışmaları sayesinde, üst düzey görevlerde bulunan Bulgar ve Alman komutanların da saygısını kazanmış oldu. En nihayetinde, 1918 yılında Generallik mertebesine yükseltildi.

Adolf Hitler with Tsar Boris III of BulgariaBabası 1. Ferdinand’ın 4 Ekim 1918 yılında tahttan çekilmesinin ardından, Bulgaristan kralı olan 3. Boris, bu süreçte zorlu günler de yaşadı. Çiftçi Birliği’nin önderliğini yapan Aleksandr Stamboliyski’ye karşı olduğu için, Haziran 1923 darbesi gibi kimi olaylarda doğrudan etkileri olduğu bilinen 3. Boris, darbenin sonrasında ise bir takım suikastlerin hedefinde oldu. 1925 yılının Nisan ayında, yalnızca birkaç gün arayla iki suikast girişimi atlatan 3. Boris, 1930 yılında İtalyan prenses Giovanna ile evlenerek, ülkesinin İtalya ile olan siyasi ilişkilerinin düzelmesini de gerçekleştirmiş oldu. Ancak ülkesi ve kendisi adına, aynı yılın son dönemlerinde Almanya ile daha fazla yakınlık kuran Bulgaristan çarı, Yugoslavya ile de uzlaşmaya çalışmaktaydı. 1934 yılında askeri diktatörlüğün tüm Bulgaristan’ı esir alması ile beraber, tekrar güçlenmeye başlayan 3. Boris, 1935 yılının Kasım ayında, önemli adamlarından biri olan Georgi Kyoseivanov’un başbakan olmasını sağlayarak, ülke siyaseti üzerinde ne denli etkin olduğunu gösterdi. 1938 yılından öldüğü yıl olan 1943 yılına kadar, örtülü bir diktatörlük yönetimi sergiledi.

1941 yılının Mart ayında, Bulgaristan’ın Mihver Devletleri ile ittifaka girmesi sonucu, bağımsızlığını korumaya çalışan 3. Boris, her ne kadar ittifaka girdiği devler ile savaşta yan yana olsa da, SSCB’ye yapılacak hamlelerin tümüne karşı durdu. 28 Ağustos 1943 tarihinde, Adolf Hitler’le bir toplantı gerçekleştiren çar, Sofya’ya dönmesinin hemen ardından, kalp yetmezliği sebbiyle hayatını kaybetti.

3. Boris’in ölümü, beraberinde bir takım şüpheleri de getirdi. Ölümünün kalp krizi nedeniyle mi, yoksa zehirletilmek suretiyle mi gerçekleştirildiği kesinlik kazanamadı. Büyük bir çoğunluk, daha itaatkar bir çar için, kendisinin Hitler tarafından öldürtüldüğü görüşünde birleşti.

Çok etkileyici bir cenaze töreninin ardından, çok sayıda gözü yaşlı kalabalıkça tabutu dağlara uğurlanan Çar III. Boris, Bulgaristan’ın en büyük ve en önemli manastırı olarak bilinen Rila Manastırı’na gömüldü. 1944 yılının Eylül ayında, Komünist hükümet tarafından Sofya yakınlarındaki Vrana Sarayı’nın bahçesine taşınan naaş, ardından yeniden yerinden çıkartılarak daha gizli bir yere gömüldü. Günümüzde ise, 3. Boris’in mezarının tam olarak nerede yer aldığı bilgisi kesinlik kazanmamıştır.

3. Boris’in ölümünün ardından ise, Bulgaristan tahtına, 6 yaşındaki oğlu 2. Simeon geçmiştir.

Kaynakça:

Yorumlar