Fatih Dizisi Muhteşem Yüzyıl ile yarışamadan bitecek mi ?

Fatih Dizisi Muhteşem Yüzyıl'a rakip olacak diye çıkmıştı ortaya.Muhteşam Yüzyıl'a rakip olmayı bırakın, Kanal D diziyi ne yapacağını bilemiyor şu anda.


Kanal D, şimdi de dizinin saatini değiştirdi. Saat 22:00'ye alınan dizi, bakalım bundan sonra ne yapacak? Fatih Dizisine çok para harcandı. Çekildi, beğenilmedi, tekrar çekildi. Muhteşem Yüzyıl ile yarışa girdi ama olmadı...

 Sezonun en iddialı işi olarak görülen ancak en düşük reytinglerini alan dizi yeni saatinde  kendi bütçesiyle devam etmesi oldukça zor olacak gibi görünüyor. Reytingleri artsa bile dizinin sonuna gelindiğini söyleyenler çoğunlukta...

Muhteşem Yüzyıl'ın reytinglerini yerle bir edeceklerini düşünmüşlerdi ama olmadı. Mehmet Akif Alakurt,Gamze Özçelik'in başrollerde oynadığı dizinin akıbeti ne olacak bilimiyor.

FATİH AKSOY DİZİYİ ÖVE ÖVE BİTİREMEMİŞTİ!

Tayyip Bey fırsat bulup seyrederse mutlu oluruz.” dedi. Muhteşem Yüzyıl için yapılan ’gerçekleri yansıtmadığı’tarzındaki eleştirileri “Fatih dizisi” için beklemediklerini söyleyen Aksoy , ”Tarihte yerini almış karakterlere saygı duyulması gerektiğini düşünüyorum. Rayting uğruna karakterlerin aslını deforme edemeyiz. Bu tabi ki yapımcılar için zor bir durum. Fakat bu zorlukla başetmek zorundayız. Herkes tarihe farklı perspektiften bakıyor. Romanya’da Fatih çekilmiş olsaydı onlar farklı bir kişilik ortaya çıkarırlardı. Biz Fatih’i Türk ve Müslüman gözüyle anlattık. Dizi Türkiye’de başarılı olursa dünyaya satılacak. Bu yüzden raytingi önemsiyorum. Seyirci sevmezse insanlar üzerinde etkisi de olmuyor. Halbuki bu yapımlar sayesinde insanlar tarihi yeniden okuma fırsatı elde ediyor.” şeklinde konuştu. Senaryoyu okurken bugüne ait olaylarla paralellik gördüğünü belirten Aksoy, ”Sanırım bu ülke yönetimiyle ilgili bir benzerlik. O tarihte yaşanılanlar bugün ile benzerlikler taşıyor. Fakat biz özel olarak bugüne gönderme yapmadık. Biz Fatih’in devleti yönetme biçimini anlatıyoruz.” diyerek sözlerini noktaladı

DİZİNİN KONUSU

İstanbul’un fethinden sonra kurduğu devleti, cihan imparatorluğuna çevirmek isteyen Fatih Sultan Mehmet, imparatorluğun ömrünü uzatacak kanunlarla da devlet yapısını sağlamlaştırmak istemektedir.

Konstantiniyye’nin fethiyle Doğu Roma’nın bağrına İslam/Osmanlı sancağını diken Fatih, Papa’nın Hıristiyanlığa davet mektubuyla, bu kez gözünü Batı Roma’ya çevirir. Evvela, Venedik’in en önemli kalelerinden biri olan Egriponte’yi (Eğriboz) ele geçirir. Venedik ve Papalık, bir yandan Fatih’i çeşitli suikastlerle ortadan kaldırmayı denerken, Vlad Tepeş’i (Kazıklı Voyvoda) Fatih’in önüne sürerler. Diğer yandan da Osmanlı’nın doğu komşularıyla kirli ittifaklara girerler. Fatih, gözünü Kızıl Elma’ya (Batı Roma’ya) dikmişken, Akkoyunlular ve Karamanoğulları’yla da mücadele edecek; Karamanoğulları’nı ortadan kaldırıp, Akkoyunlular’a unutamayacağı bir yenilgi tattıracaktır.

İstanbul’un fethinden sonra kurduğu devleti, cihan imparatorluğuna çevirmek isteyen Fatih, imparatorluğun ömrünü uzatacak kanunlarla da devlet yapısını sağlamlaştırmak ister. Bu esnada şehzadeler Bayezid, Mustafa, Cem ve valideleri Gülbahar, Çiçek ve Gülşah arasında gizliden gizliye süren rekabet, daha açıktan ve üst boyutlara taşınır. Şehzade valideleri için tek hedef, Sultan’dan sonra kendi evlatlarının tahta çıkmasıdır. Çünkü ancak bu şekilde hayatta kalmaları mümkün olacaktır.

Kaynak: Kadinhaberleri

Yorumlar