Kayak Sporu nedir, nasıl oynanır, kuralları nelerdir, malzemeleri nelerdir?

Kayak, insanların kar üzerinde batmadan kayarak ilerlemesine yarayan araç ve bu araç kullanılarak yapılan bir spor dalı.

Kayak
Bu sporun en temel malzemeleri olan kayaklar, sporcunun boyuna, kilosuna ve ulandıkları kategorilerine göre değişiklik göstermelerine rağmen bütün kayaklarda ön taraf geniş ve ucu yukarı kıvrık, arka taraf dar ve dikdörtgen şeklindedir. Kayak uçlarının kavisleri, kayağın esnekliği ve bükülmeye karşı koyma düzeyi dönüş performansını belirleyen en önemli özelliktir. Kayak alanında yaşanan gelişmelere paralel olarak kayak uçların da yeni biçimler denenmektedir. Toz karda rahat kayak yapılmasını sağlayan geniş kayakların ardından, parabolik kesimleri sayesinde dönüşlerin daha kolay ve daha aza çaba harcanarak yapılmasına imkan tanıyan kayaklar üretilmiştir.
Kayaklar genel olarak, ince tahta, plastik köpük, fiberglas ve metal tabakaların bir çeşit sandviç şeklinde bir araya getirilmelerinden sonra etraflarının kayağa esneklik verecek özel bir maddeyle kaplanmasıyla yapılmaktadır.
Alp Disiplini kayaklarında, ön taraf 6-8 cm eninde olup, uzunlukları kullanan kişinin fiziksel özelliklerine göre değişir. Kayma sırasında, kar üzerindeki çukur ve tümseklere gelindiğinde kırılmaması için esnek maddelerden yapılırlar.
Kuzey Disiplini kayakları ise daha ince ve uzun özelliklere sahip olup, sadece ön kısımlarında bağlama bulunur.

Ayakkabılar
Alp Disiplini'nde kullanılan ayakkabılar sert plastikten yapılmış olup diz altına kadar uzanırlar. Ayak bileklerini sabit tutabilmeleri amacıyla, ayakkabıların içleri süngersi dokularla kaplanır.
Kuzey Disiplini ayakkabıları ise deri ve plastik karışımı hafif malzemelerden yapılıp, uzunlukları ayak bileklerine kadardır. Bu ayakkabı, spor ayakkabısı görünümünde olup uç kısmında bağlamalara takılacak çıkıntılar vardır.

Fiksasyon (Bağlama)
Ayakkabıların kayak üzerinde sabit durmasını sağlamak için Alp Disiplini'nde kayağa ayakkabının hem ön hem arka kısmından, Kuzey Disiplini'nde ise ayakkabının yalnız ön tarafından vidalanmak suretiyle monte edilir. Fiksasyonlar belli ölçülere bağlı kalınarak metal ve sert plastik gibi maddelerden üretilirler. Alp Disiplini'nde kullanılan bağlamaların arka kısmında stoperler (durdurucular) bulunur.

Batonlar (Kayak sopaları)
Alp Disiplini'nde kayarken denge sağlama ve dönüşlerin ritmik olması amacıyla; Kuzey Disiplininde ise düzlüklerde hız kazanmak, tepelere tırmanırken rahat ve hızlı çıkmak için kullanılan malzemelerdir. Batonlar hafif metallerden yapılır ve uzunlukları kullanan kişinin boyuna göre değişir. Düşme anında sporcunun elinden kaybolmaması için üst taraflarında bileğe takılan bir kayış bulunur. Alt tarafları sivri olur. Batonların kara batmaması için alt ucundan 5 cm yukarıda "simit" adı verilen çember biçiminde sert plastikten bir tabla bulunur.

Vaks
Kuzey Disiplini yarışmalarında,yokuş aşağı ve düz zeminde hızlı kaymak, yokuş yukarı tırmanırken geri kaymamak, Alp Disiplininde ise kayağın kar tutmasını önlemek ve hızını arttırmak için kayakların altına sürülen bal mumu ve parafin karışımı maddelerdir.


Giysiler
Kayakçılar vücudu saracak, sıcak tutacak ve su geçirmeyecek cinsten hafif giysiler kullanır. Eldiven ve bere giyer, gözlerin kardan, rüzgardan ve güneşin zararlı ışınlarından korunabilmesi amacıyla gözlük takarlar.


Tarihçe: Kayağın ilk çıkış şekli, insanların karda batmamak için çeşitli ağaçlardan çeşitli şekilde parçalar yapması olarak düşünülünür. Tarihçesi 5000 yıl öncesine ait ilk kayaklar, dişbudak, betula ve çam ağaçlarından yapılmış olup, bunların kayganlığını artırmak için çam ağacından yapılanların tabanları katranla, betuladan yapılan kayaklarda deriyle kaplanmıştır. Kayağın ilk ortaya çıktığı ve kullanıldığı bölgeler; Sibirya, Moğolistan ve Altaylar'dır. Daha sonra kullanım bölgeleri, Kuzey Amerika, Balkanlar, Anadolu ve Kuzeybatı yönünde İskandinavya ile İzlanda'ya doğru yayılmıştır. 1921 yılında İsveç'te bulunan çam ağacından yapılmış ilkel kayağın (Hoting Ski) 4500 yaşında olduğu saptanmıştır. İlk defa bir ulaşım aracı olarak Norveç, İsveç, Finlandiya ve bazı Doğu Avrupa ülkelerinde kullanılan kayak, 15. yy.dan itibaren İsveç, Norveç, Polonya, ve Rusya tarafından askeri amaçlarla kullanılmaya başlanmıştır. Zaman içinde gelişerek bir spor aracı olarak benimsenmesi sonucunda, 1866'da Cristina'da ilk kez kayak yarışmaları düzenlenmiş, bu karşılaşmaya gösterilen büyük ilgi üzerine, 1879'da Oslo'da daha büyük bir organizasyon gerçekleştirilerek kayakla atlama yarışmaları yapılmıştır. 1880'li yıllarda Norveç'li Fridtjof Nansen'in 6 kişilik ekibiyle Grönland'ın kuzey ucunu kayakla geçip, daha sonra "Grönland'da Kayakla Gezi" kitabını yayımlaması, kayağa gösterilen ilginin daha da artmasına neden oldu. 1896 da Mathias Zdarsky, Alp disiplininin temellerini oluşturan yeni teknikler bularak kayakta büyük bir devrim gerçekleştirmiştir. Dünyadaki ilk kayak kulübü 1877'de, Fridtjof Nansen'in girişimleriyle Norveç'te "Ski Club de Cristina" adıyla kurulmuş, bunu 1890'da Almanya, 1894'te Avusturya, 1901'de Fransa ve 1903'te İngiltere'de kurulan kayak kulüpleri izlemiştir. 1924'te merkezi Bern'de olan Uluslararası Kayak Federasyonu (Federation International de Ski) FIS'in kurulmasıyla birlikte kayak, aynı yıl kış olimpiyatları programına dahil edilmiştir. FIS'in ilk kez 1925'te düzenlediği "Kuzey Disiplini" ile 1931'de düzenlediği "Alp Disiplini" yarışları günümüzde her iki yılda bir, ayrı yerlerde ve birbirinden bağımsız olarak yapılmaktadır.


Türkiye ve kayak tarihi
Kayıtlara göre eski Türklerde “Çana” olarak bilinen kayak M.Ö. 4000 yıllarında Baykal Gölü çevresinde, karda yürüme aracı olarak kullanılmıştır. Göçlerle İskandinav ülkelerine ulaşan kayak, Avrupa’da 18. yüzyıldan sonra yaygınlaşmaya başlamıştır. Yurdumuzda ilk kez 1914 yılında, Haliç’te bir marangoz atölyesinde yapılan çok sayıda kayak hayvan sırtında Erzurum’a taşınmış ve Kafkas cephesinde kayakçı er yetiştirmek üzere Erzurum’da açılan kurslarda 30 kayakçı yetiştirilmiştir. 1 Ocak 1933 yılında Galatasaray Lisesi'nden bir grup öğretmen ilk kez Uludağ’da kayak yaparak bu sporun Türkiye’de öncülüğünü yapmışlardır.
1933-1934 yılları arasında Bursa, Ankara ve Erzurum Halkevleri ile Muhafız Alayı kayak sporu ile özellikle ilgilenmişlerdir. 1934 yılından sonra karlı bölgelerdeki Halkevleri aracılığıyla kayak sporu yurt düzeyinde yayılmaya başlamıştır. 1939 yılında Dağcılık ve Kış Sporları Federasyonu kurulmuştur. Türkiye Kayak Federasyonu ise aslında 1935 yılında kayak federasyonu olarak değil de, “Dağcılık ve Binicilik Federasyonu” olarak kurulmuştur. Bu 1935'ten 1938 senesine kadar birlikte yürümüştür. Yalnız 1936 senesinde Kış Olimpiyatları yapılacağı sebebiyle, Olimpiyatlar'ın iki ay öncesinden Federasyonun adı "Dağcılık ve Kış Sporları" olarak değiştirilip Kış Olimpiyatları'na katılım sağlanmıştır. Türkiye'de uluslar arası kurallara uygun ilk kayak yarışması 1944'te Asım Kurt'un çabalarıyla gerçekleştirilmiştir. Türk kayakçıları 1948 Saint Moritz, 1952 Oslo, 1956 Cortina d'Ampezzo, 1960 Squaw Valley, 1964 Inssbruck Olimpiyatları'na katılmalarına rağmen başarılı olamamışlardır. 1968 Balkan Kayak Şampiyonası'nda Burhan Alankuş 8. liği elde ederek, o güne kadar uluslar arası alanda alınmış olan derecelerin en iyisini yapmıştır. 1970 yılında Uludağ'da yapılan Balkan Şampiyonası'nda, Kuzey Disiplini Gençler Kategorisi'nde Sarıkamış Bölgesi'nden Rıdvan Özbek, Balkan Şampiyonu oldu. 1975 yılında yapılan Balkan Kayak Şampiyonası'nda ise Genç ve Büyük Erkekler Kategorilerinde takımlarımız Balkan 3.sü oldular. 1981 Balkan şampiyonası'nda Türk Takımı (Gençler) 4x10 km bayrak yarışında bronz madalya kazandı. Ülkemizde kayağın gelişebilmesi için Kayak Federasyonu tarafından her yıl kayak antrenörlüğü ve öğretmenliği kursları, minikler için kayak kampları açılmaktadır. Ülkemizde kayak sporunun geliştirilebilmesi için kayak yapılan illerde her yıl sömestr tatillerinde Gençlik ve Spor İl Müdürlükleri tarafından 7-15 yaş gruplarını kapsayan kayak kursları düzenlenmektedir. Ayrıca Türkiye'nin gösteri amaçlı en büyük kış sporları organizasyonu "Karadam Kayak Yarışları" 1983 yılından beri Uludağ'da yapılmaktadır.

Yorumlar